Türkiye’de düzenlenen ICANN 81 Toplantısı ve Türkiye'deki Alan Adı Uyuşmazlıkları

Makaleler -

ICANN (İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu) 81. Genel Kurul Toplantısı 9-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. ICANN; sivil toplum kuruluşları, akademik ve teknik paydaşlar, son kullanıcılar, ulusal ve uluslararası organizasyonlar ile hükümetlerin temsil edildiği çok paydaşlı bir yapıya sahip olup amacı; global internet sisteminde DNS ve IP sistemini koordine ederek bu sistemlerin istikrarlı ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamaktır. Hem jenerik (gTLD) hem de ülke kodu (ccTLD) üst düzey alan adlarının temel koordinatörü ICANN’dir. Bu nedenle ccTLD yönetim yetkisi yalnızca ICANN ile yapılan bir sözleşme aracılığıyla elde edilebilir. Türkiye’de, “.tr” ülke kodunun yetkili yönetim otoritesi ve ICANN nezdindeki temsilcisi ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’dur (BTK).

ICANN 81. Genel Kurul Toplantısı internet yönetimi, alan adları ve çevrimiçi internet politikaları üzerine küresel tartışmalar için önemli bir platform sunmuş olup özellikle yeni gTLD Programı’ndaki ilerlemeler ve Kayıt Verisi Talep Hizmeti (RDRS) gibi girişimlerle küresel internet yönetiminin gelişiminin önemini vurgulamıştır. Bu gelişmeler kapsayıcılık ve erişilebilirlik yolunda ilerlemeleri işaret ederken, birtakım zorluklar devam etmektedir.

  • ICANN 81: Alan Adları ve İnternet Yönetimine Uluslararası Bir Yaklaşım

ICANN 81, Alan Adı Sistemi’nin (DNS) mevcut durumu ve geleceği hakkında kapsamlı bir bakış sunmuş olup, temel tartışmalar, ICANN’in özellikle yeni gTLD Programı’nda ve 2. basamağındaki programında devam eden gelişmelere odaklanmıştır. Yeni gTLD Programı’nın 2. basamağı yeni gTLD’lerin evrensel kabulü ve daha fazla Uluslararasılaştırılmış Alan Adlarının (IDN) dahil edilmesiyle DNS’nin çeşitliliği ve kapsayıcılığına odaklanılmakta olup ICANN; yeni gTLD başvurularının Nisan 2026’da açılabileceğini öngördüklerini, 12-15 haftalık sınırlı bir süre boyunca devam edeceğini doğrulamıştır. ICANN tarafından sağlanan bilgilere göre; bu süreçte birtakım sınırlamalar uygulanabilecek olup özel açık artırmalar, kapalı jenerikler ve çoğul/tekil delegasyonlar kabul edilmeyecektir. Bu sınırlamaların ise temel olarak süreçte eşitlik ve şeffaflığı artırmayı hedeflediği ifade edilmiştir.

Yeni gTLD Programı’nın 2. basamağı için bir diğer önemli aşama ise Başvuru Sahibi Kılavuzu (AGB) olarak görülmektedir. Bu kılavuz; uygunluk kriterlerini, başvuru süreçlerini, uyum yükümlülüklerini, itiraz prosedürlerini, başvuru sahibinin taahhütlerini, sözleşme şartlarını ve delegasyon adımlarını ayrıntılarıyla açıklayacak olup genel olarak ICANN’in son 10 yılda yapmış olduğu çalışmalarının bir sonucu olarak hazırlanmaktadır. ICANN, AGB’nin 2025 yılına kadar Yönetim Kurulu onayını almasını ve Mayıs 2025’te nihai kamuoyu görüşüne açılmasını planlamaktadır; en geç Aralık 2025’te ise yayımlanması beklenmektedir.

ICANN 81 Toplantısı’nda ele alınan bir diğer öne çıkan konu, Kayıt Verisi Talep Hizmeti (RDRS) olmuştur. RDRS; ICANN tarafından, alan adı kayıt verilerine kamu erişimini kısıtlayan kişisel verileri koruma kurallarının (GDPR) getirdiği zorlukları aşmayı hedeflemek adına yürürlüğe konan bir uygulamadır. RDRS, alan adını tescil ettiren bilgileri gibi kamuya açık olmayan bilgilere erişim talebinde bulunanlarla bu programa katılan tescil kayıt kuruluşlarını bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Ancak RDRS’ye tescil kayıt kuruluşlarının katılımı gönüllü olup Ekim 2023 itibarıyla, tüm gTLD kayıtlarının yaklaşık %60’ı RDRS’ye gönüllü olarak katılan tescil kayıt kuruluşları sayesinde bu hizmet tarafından kapsanmaktadır. ICANN ise, RDRS’nin faaliyetlerini ve etkinliğini izlemeye ve bu süreci iyileştirmek için veri toplamaya devam etmektedir. Ancak tescil kayıt kuruluşlarının programa katılımının gönüllülük esasına dayanması programın verimliliğini sınırlamaya devam etmektedir. Bu nedenle RDRS, ilk yılında oldukça sınırlı bir kullanım görmüştür; çoğunlukla fikri mülkiyet hakkı sahiplerinden gelen yalnızca 2.109 talep almıştır. RDRS küresel olarak erişilebilir olmasına rağmen, katılım oranı düşüktür ve yalnızca 91 tescil kayıt kuruluşu bu hizmete katılmaktadır. Bu verileri dikkate alan ICANN, RDRS’yi iki yıl boyunca faaliyette tutarak denemeyi ve ardından etkinliğini değerlendirmeyi planlamaktadır. Programa ulaşan düşük sayıda talepler, kişisel verilerin korunması kurallarına ilişkin sınırlamalar nedeniyle talep edilen bilgilere erişim sorunları programın etkinliğini sınırlayabilmektedir. RDRS’ye ulaşan taleplerin bir kısmı ise reddolunmaktadır. Talep reddinin başlıca nedeni ise aslında gönderilen formlardaki eksikliklerdir. Birçok talep, eksik bilgi nedeniyle reddedilmekte veya kapatılmaktadır. Buna göre; talep sahipleri ve tescil kayıt kuruluşları için daha iyi rehberlik sağlanmasının, bu sorunların azaltılmasına yardımcı olabileceği değerlendirilmektedir.

  • Türkiye’de Alan Adı Uyuşmazlıkları: TRABİS’in Rolü

BTK tarafından kurulan TRABİS (".tr" Ağ Bilgi Sistemi), 14 Eylül 2022’de faaliyete geçerek ".tr" alan adlarının yönetimini üstlenmiştir. TRABİS’in devreye girmesiyle; ‘com.tr’, ‘org.tr’, ‘net.tr’, ‘gen.tr’, ‘biz.tr’, ‘tv.tr’, ‘web.tr’, ‘info.tr’, ‘bbs.tr’, ‘tel.tr’, ‘name.tr’ gibi alan adlarının tahsisi için "ilk gelen alır" ilkesi uygulanmaya başlamıştır. Böylece başvuru sahibinin haklarını kanıtlayan herhangi bir belge sunma zorunluluğu kaldırılmıştır.

"İlk gelen alır" ilkesinin getirilmesi, alan adı uyuşmazlıkları için etkili bir çözüm mekanizmasını gerekli kıldığından TRABİS tarafından akredite edilen Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcıları, ".tr" alan adlarına ilişkin alternatif uyuşmazlık çözüm sürecini yürütmeye başlamıştır. Bu alternatif uyuşmazlık çözüm sürecine ilişkin düzenleyici kurallar ve süreçler, Uniform Domain-Name Dispute-Resolution Policy (UDRP) sistemine paraleldir.

".tr" alan adları için dava dışı çözüm sağlayan alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmasının etkili ve faydalı bir şekilde çalışmakta olduğu görülmektedir. Türkiye’nin TRABİS aracılığıyla alan adı uyuşmazlıklarını yönetme konusundaki çabaları, uluslararası kuralları yerel ihtiyaçlara uyarlamak konusunda sağlam bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Öte yandan, etkin uygulamanın sağlanması ve adil çözüm mekanizmalarının sürdürülebilir olması için düzenleyici ve prosedürel iyileştirmelerin her zaman gerekli olduğu düşünülmektedir.

Gün + Partners bu içeriği 03 Nisan 2025 tarihinde yayınlamıştır.

Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.