Markaların İdari İptali için Bitmeyen Bekleyiş

İlgili kişiler, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (“SMK”) 26. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Kurumdan bir markanın iptalini talep edebilir ve buna göre bir markanın iptaline karar verilebilir.

Markaları iptal etme yetkisi uzun bir süre boyunca, mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendiği üzere Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerine (“FSHHM”) aitti. Ancak, 10 Ocak 2017 tarihinde SMK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, markaları iptal etme yetkisi Türk Patent ve Marka Kurumu'na (“Kurum” veya “TÜRKPATENT”) verilmiş ve bir geçiş dönemi sağlamak amacıyla 26. maddenin yürürlüğe girmesi 7 yıl ertelenmiştir. Bu arada, SMK'nın Geçici 4. Maddesi uyarınca markaları iptal etme yetkisi FSHHM’lere bırakılmıştır. Bu düzenleme, SMK için mehaz kanun olarak kabul edilebilecek Avrupa Birliği mevzuatı (“AB Direktifi 2015/2436”) ile uyumludur.

20 Ekim 2023 tarihinde Kurum, Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağını[1] (“Yönetmelik Taslağı”) görüş almak üzere web sitesinde yayınlamıştır. Taslak Yönetmeliğin 10 Ocak 2024 tarihinden makul bir süre öncesinde web sitesinde yayınlanmak suretiyle görüşlere açıldığı göz önünde bulundurulduğunda, idari iptalin hukuki altyapısının Ocak 2024'te hazır olacağı ve markaların adli iptalinden idari iptaline sorunsuz bir geçiş yapılacağı varsayılmıştır. Taslak Yönetmeliğe ilişkin görüşlerin alınmasının ardından başka bir adım atılmamış ve 10 Ocak 2024 tarihinde, sadece taleplerin toplanması amacıyla Elektronik Başvuru Sistemi'ne (“EPATS”) Üçüncü Taraf İşlemleri altında “Marka İptaline İlişkin Ön Başvuru Talebi” sekmesi eklenmiştir. Ancak, idari iptalin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 1 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, idari iptal taleplerinin esasının incelenmesi konusunda herhangi bir gelişme sağlanamamıştır.

Buna ek olarak, 24 Nisan 2024 tarihinde “Türk Patent ve Marka Kurumu 2024 Yılı Ücret Tarifesi” hakkında Tebliğ yayınlanmıştır. Bununla birlikte, iptal talepleri 2024 yılı için belirlenen ücret olan 16.300 TL + %20 KDV (toplam 530 EUR civarında) ödenerek tahsil edilmeye devam edilmiştir. Son olarak, 06 Aralık 2024 tarihinde Kurum, Tebliğ'in yürürlüğe girmesinden önce (yani 10 Ocak 2024 ile 24 Nisan 2024 tarihleri arasında) yapılan ve ilgili ücret ödenmeden alınan iptal taleplerinin tahakkuklarını göndermiş ve bunların ödenmesini talep etmiştir. 01 Ocak 2025 tarihi itibariyle iptal talep ücreti 23.458,33 TL + %20 KDV (toplam yaklaşık 760 EUR) olarak belirlenmiş ve yayınlanmıştır. Dolayısıyla TÜRKPATENT iptal taleplerini kabul etmektedir.

Taslak Yönetmelikte, Kurumun nihai iptal kararının sicile kaydedileceği ve bültende yayımlanacağı ve derhal yürürlüğe gireceğinin belirtildiği göz önünde bulundurulduğunda, iptal talebinin doğru bir şekilde incelenmesi önem arz etmektedir. Aslında iptal edilmemesi gereken bir markanın sahibinin iptal kararına karşı açtığı davada mahkeme Kurum kararı ile iptal edilen markanın iptal edilmemesi gerektiğine karar verirse, marka sahibi bu mahkeme kararı kesinleşip uygulanabilir hale gelene kadar (ki bu 3 yıl veya daha fazla sürebilir) markanın korumasını haksız bir şekilde kaybedebilir. Bununla birlikte, idari iptalin mahkemeler nezdindeki iptal davalarına kıyasla az maliyetli ve daha hızlı olması beklenmektedir. Gerçekten de mahkemeler nezdindeki bir davanın kesinleşmesinin 3 yıl veya daha fazla sürebildiği, buna karşın Kurum nezdindeki bir itiraz prosedürünün 4-12 ay içinde sonuçlanabildiği göz önüne alındığında Kurum nezdindeki iptal taleplerinin itiraz prosedürü ile benzer bir sürede sonuçlanacağı söylenebilir. Bunun başlıca edenleri, SMK’nın 160/6 ve 160/7. maddeleri ile Kurum'a tanınan kolaylaştırılmış tebligat prosedürü ve idari prosedürlerin basitliği ile mahkemeler nezdinde mevcut bilirkişi incelemesi gibi birtakım prosedürlerin olmamasıdır.

Kurumun iş yükünün marka iptali konularında oldukça yoğun olacağı kanaatindeyiz. Zira başvuru sahipleri SMK’nın 5/1(ç)[2] maddesi uyarınca yapılan itirazlara ve engel markalara karşı stratejik olarak redde mesnet markaların iptalini talep edebilir ve Kurumdan iptal talebi hakkında nihai bir karar verilinceye kadar itirazın ve/veya karara itirazın incelenmesinin bekletilmesini isteyebilir. Benzer şekilde, marka korsanları, idari iptal sistemini kötüye kullanarak gerçek marka sahiplerinin markalarını hedef alabilir.

Tüm bu hususlar ışığında, idari iptal prosedürlerinin zaman ve maliyet açısından daha pratik olabileceğini ve bu tür taleplerde artış olacağını öngörmekteyiz. Bu nedenle, marka sahiplerinin, ileride iptal taleplerine ilişkin kullanım ispatı hususlarında sorun yaşamamaları için markalarının fatura, ürün, katalog, vb. belgelerde yer almasını sağlamalarını ve bunları reklam, dergi veya gazete makaleleri, vb. diğer mevcut delillerle birlikte arşivlemeleri uygun olacaktır. .

Kurum iptal taleplerini ön başvuru olarak kabul etmekte iken ve henüz iptal taleplerinin esasına giremeden, Ankara 4. FSHHM markaların iptali için Kuruma verilen yetkinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi, Ankara 4. FSHHM’nin böyle bir başvuruda bulunmaya yetkili olmaması nedeniyle başvurunun reddine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi'ne başvurunun ancak bir davaya bakmakta olan mahkemenin o dava sebebiyle uygulanacak bir kanun hükümlerini Anayasa'ya aykırı görmesi halinde yapılabileceğini belirtmiştir. Başka bir deyişle, bir mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilmesi için elinde usulüne uygun olarak açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralın o davada uygulanacak olması germektedir. Anayasa Mahkemesi, Ankara 4. FSHHM’nin iptal davasına bakma yetkisi bulunmadığından, ilgili hükme karşı Anayasa Mahkemesi nezdinde başvuruda bulunmak için görevli olmadığını belirtmiştir.

Sonuç olarak, Kurum hala markaları iptal etme konusunda münhasır yetkiye sahiptir. Madde 26'nın yürürlüğe girişinin üzerinden bir yıldan fazla geçtiğinden, Taslak Yönetmeliğin bir an evvel yürürlüğe girmesini ve 2024'ten itibaren bekleyen iptal taleplerinin hızla incelenmesi tüm ilgililerce dört gözle beklenmektedir.

[1] Bu Yönetmelik Taslağı 25.02.2025 tarihi itibariyle henüz yayımlanmamıştır.                                          
[2] Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.

Gün + Partners bu içeriği 03 Nisan 2025 tarihinde yayınlamıştır.

Aboneliğinizi Yönetin

Güncel hukuki görüşlerimiz ve etkinliklerimiz hakkında özelleştirilmiş bilgilendirme için abone olun.